9 Mart 2015 Pazartesi

*Mütevazı Bir Başarının Öyküsü: “Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ”

Başlıkta kullanmış olduğum mütevazi ifadesi, sanmayın ki anlatacağım kişinin başarısınadır. Bir ironi yapmak istedim sadece, çünkü size 10 kardeşli bir ailenin içerisinden çıkıp da bugün Türkiye’nin tartışmasız en iyi üniversitelerinden birinde, Sabancı Üniversitesi’nde Rektör Yardımcılığı yapan bir kadının hikâyesini anlatmak istiyorum.

Dün, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ydü” malum, bugün çalıştığım okula başarısıyla göz dolduran ‘kadın’ bir akademisyen davet ettik: “ Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ”
Oldukça keyifli sunumuyla yaklaşık 1 saat kendisinden hayat hikâyesini, başarı adına atılması gereken adımları, hayat adına birkaç ipucunu dinledik. Bambaşka bir deneyim oldu bizler için, ufuk açan dopdolu bir saatti. Şimdi müsaadenizle birkaç satır başını burada sizlerle paylaşmak istiyorum.


10 Kardeşli Bir Ailenin Kızı’ydım!
Evet, yanlış duymadınız. 10 kardeş hem de 8’i kız. Anne okuma-yazma bilmiyor baba ilkokul mezunu. Bir dağ köyünde dünyaya gelmiş Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ. 10 kardeş ama 10’u da üniversite mezunu bir aile. Lisede 3 yıl kaybetmiş. Lise son sınıfta kendisinden 3 yaş küçük kardeşiyle mezun olmak zorunda kalmış. O yıl üniversite sınavından İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümünü kazanmış. Puanı Boğaziçi Üniversitesi’ne yetse de o senelerde İngilizce yeterlilik sınavı zorunluluğu var, malum kendisi de düz lise mezunu. Kendi ifadesiyle “-Yabancı dil hak getire!” Neyse 4 yılın ardından İstanbul Üniversitesi Fizik’i bitirince, demiş ben akademisyen olmak istiyorum ve bu nedenle yurtdışına gitmem gerekli, peki kim gönderecek? Anne, baba artık iş bekliyor, evlilik bekliyor, torun bekliyor. 3 ay oturmuş MEB’in yurtdışı bursluluk sınavına hazırlanmış, Amerika’ya gönderilecek 7 öğrenciden birisi olmaya hak kazanmış. 4.ncü sıradan.
Amerika Yılları ve Beraberinde Gelen Başarı
Amerika’da önce mastır ardından doktora eğitimi. Bu sırada Türkiye’de babasını kaybetmiş. 3 ay söylememişler kendisine, saklamışlar. Amerika’da doktora sırasında tanıştığı arkadaşıyla evlenmiş. Çocuğu olmuş. Çocuğu emanet edecek kimse yok tabi, ne anne ne hala ne teyze. Bakıcılara ise güvenmiyor. İş başa düşmüş tabi, tek başına çocuğuna bakmış diğer yandan doktorasını tamamlamış. Doktora bitmiş, sıra gelmiş iş aramasına. Eşiyle aynı eyalette aramış bir süre, bakmış olmuyor. Almış çocuğunu Türkiye’ye gelmiş. Sene 2000, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne yardımcı doçent olarak başlamış. Tam 10 yıl eşinden ayrı kalmış. Çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalmış. Bu sırada doçent olmuş ve doçentlikten istifa edip 2010 senesinde Sabancı Üniversitesi’ne geçmiş. 2011 yılından beri de Rektör yardımcılığı yapıyor, Prof. Dr. Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ.
Hayalleri Olmalı İnsanın!
Konuşmasının mesajı ‘hayaller’ üzerineydi. Trabzon’un Of ilçesinde, bir dağ köyünde dünyaya gelen küçük Sondan’ın hayallerini anlattı bize Prof. Dr. Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ. Neden pes etmediğini, nasıl zorluklara göğüs gerdiğini. “-Sıradan olanı istemedim hiçbir zaman, farklı olanın peşindeydim. Başaracağıma da inandım” diye ekledi. Neticesinde bugün geldiği nokta ortada. Dünyanın en iyi 200 üniversitesi içerisine giren bir üniversitede rektör yardımcısı.
Sıkılmadan Çalışmalısınız.
Konuşmasının bir kısmını sizlere aynen aktarmak istiyorum: “Sıkılmadan yani severek çalışmayı öğrenmelisiniz. İnsan ancak sevdiği işi sıkılmadan yapabilir. Acaba bugün kaçımız severek yaptığımız işlere sahibiz? Başarı, kaliteli olan her işin ardından gelecektir. Başarılı her işin de mutlaka bir alıcısı vardır. Küçümsemeden, kabiliyetlerimiz ölçüsünde yapacağımız bir işle hem mutlu olabilir hem de gerçekten geçiminizi sağlayabiliriz.”
Her Başarının Kendi Hikâyesi Vardır.
Gerçekten de etkileyici ve keyifli bir seminerdi. Kendisine sonsuz teşekkürler. Öğrencilerin -hatta biz öğretmenlerin de- ufuklarına katmış olduğu muazzam artıyı düşününce ne kadar da faydalı olduğu anlatacak sözcükleri bulmakta gerçekten de zorlanıyorum. Sözlerime görüşlerine çok değer verdiğim bir meslektaşımın ifadesiyle son vermek isterim: “Her Başarının Kendi Hikâyesi Vardır.”
Okuduğumuz, dinlediğimiz her hikâye bizlere, kimi zaman neden başaramayacağımızı anlatır aslında. Bu imkânlara sahip ol(a)madan başaramayacağımıza inanırız. Hedefimiz, başka insanların hedefleri olmamalı asla. Kendi hedeflerimizi gerçekleştirmeye odaklanmalıyız.
Unutmayalım, ikinci bir Sondan DURUKANOĞLU FEYİZ’e ihtiyacımız yok. Bu hikâyeyi okuduğumuzda heyecanlanıp ulaşamayacağımız hedefleri hayal ettirmek değildi amacım. Kısaca söylemek istediğim, korkmayın, isteyin, bıkmadan deneyin. Başarı elbette sizi bulacaktır. Hiçbir emek zayi olmayacaktır.

*Sabancı Üniversitesi, Rektör Yardımcısı http://www.sabanciuniv.edu/tr/hakkimizda/rektor-yardimcilari




Sedat Yılmaz
Eğitim Danışmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Eşit Ağırlık Öğrencisi Olarak Matematik Dersiyle Olan Sınavım :)

Bu başlığı açmamın temel sebebi, yıllardır gerek derslerine girdiğim öğrencilerim olsun gerek özelden bana mail, whatsapp mesajı vs. ile mes...