15 Kasım 2015 Pazar

Geleceğin Mesleği Olarak "Danışmanlık"

Paris Üniversitesi Ekonomi Profesörü Pascal Salin'in "devletler kendi ideolojilerini devam ettirebilmek için milli eğitimin tüm olanaklarından faydalanmaktadır, fakat bu aynı zamanda öğrencilerin gelişmeleri önündeki en büyük engeldir." diye oldukça çarpıcı bir tespiti bulunmaktadır.
Milli eğitim öğrencilere gelecekte hiç bir işine yaramayacak bir takım bilgiler yığını yükledikten sonra onların yaratıcılıklarına ihtiyaç duymaktadır. Doğal olarak bu sistem içerisinden geçmiş bir bireyin de onca zamandan sonra ortaya bir ürün koyabilmesi sanıldığı kadar kolay olmamaktadır.
Milli eğitim ve onun ideolojisini öğrenciye aktarma aracı olarak öğretmen, kendisini geliştirmedikçe, kendi dünyasında bir farkındalık yaratmadıkça öğrenci üzerinde etkili bir tesiri olmayacaktır. İşte bu zamanda devreye eğitim danışmanları girmektedir.
Üniversitelerin formal eğitimi içerisinde "Danışmanlık" diye bir bölüm ya da genel manasıyla bir kavram bulunmamaktadır. Bu yine mesleği öğretmenlik olan bireylerin kendi istek ve arzularıyla kazanmaya çalıştıkları farkındalıktır. Onlar daha çok okur daha çok gezer ve daha çok izler. Ancak o zaman öğrencinin dünyasında bir farkındalık yaratabilecektir.
Türkiye'de dershanelerin kapatılması ve okulların bu görevi üstlenmesiyle birlikte eğitim geri plana atılmış ve sadece geçer akçe olarak elde öğretim kalmıştır. Adeta bizim yazıp bizim oynadığımız bu sistem içerisinde, nihai olarak ortaya bir ürün koymamız imkansız görünüyor. Böyle devam ederse de daha uzun bir süre ürün koyamayacağız.
Okullar öğrencilerin yaratıcılıklarını öldürür.
Etüt, ders, ödev vs. öğretimin aracı olan bu argümanlar temelde ezbere dayanan bir sistemin ürünüdür. Öğrenci sınav öncesinde ilgili bölümü ezberleyerek sınav kağıdına aktardığında başarılı sayılmaktadır. Fakat bu öğrencinin analiz ve sentez kabiliyetini -kaldıysa şayet- kaybetmesine neden olacaktır.
Hal böyleyken danışmanlığın ne kadar önemli bir meslek haline geleceğini görmek sanırım zor olmasa gerek. Türkiye'de artık dershanelere geri dönüş olacağını pek sanmıyorum. Bunun yerine birebir dersler, özel etütler, çalışmalar ve en nihayetinde danışmanlık çok önemli bir yer alacaktır.
Kendisine bir artı atmak isteyen öğretmenlerin, eğitmenlerin de bu krizi fırsata çevirmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Gelecekte belki de öğretmenlerin yerini danışmanlar alacaktır. 
Değişen ve gelişen dünya düzeni içerisinde hemen hiç bir şey aynı kalmıyor. Neden öğretmenlik de aynı kalsın. Bu sistem içerisinde kendisini yetiştirmeyen, geliştirmeyen, sadece olanı tekrar tekrar ısıtıp öğrencinin önüne koyan öğretmen de bu sistemin dışında kalmaya mahkum olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Eşit Ağırlık Öğrencisi Olarak Matematik Dersiyle Olan Sınavım :)

Bu başlığı açmamın temel sebebi, yıllardır gerek derslerine girdiğim öğrencilerim olsun gerek özelden bana mail, whatsapp mesajı vs. ile mes...