9 Ağustos 2015 Pazar

"Dijital Çağda Okuma-Yazma Seferberliği: KODLAMA"


Günümüzde ekonomik, sosyal ve kültürel yaşantımız dijital bir çağın ürünü. Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar artık hayatımızın her alanında. Gün içerisinde onlarla ne kadar vakit geçirdiğinizi bir düşünsenize. 2-3 yaşındaki çocuklardan tutun da koca koca adamlara kadar hemen herkesin elinde ya bir akıllı telefon ya da tablet.
Teknolojinin getirdiği faydalardan ve kolaylıklardan artık vazgeçemeyeceğimize göre gelişime ve değişime ayak uydurabilmemiz çok önemli. Bu sürecin paydaşı olabilmek, “sadece tüketicisi değil de üreticisi de olabilmek” doğru bir stratejiyi uygulayabilmekten geçiyor. Hem eğitimde dijital teknolojilerin kullanımı hem de dijital teknolojilerin etkin ve doğru şekilde kullanılması gerekliliği artık hayati bir önem arz ediyor. Bu sistemin gerekliliği. Ya değişeceğiz ya değişeceğiz. Ama burada zaman çok önemli. Ya şimdi değişip sistemin bir parçası, oyunun bir üyesi olacağız ya da çok sonraları oyuna giren sadece bir seyirci olarak dışarıdan olan biten her şeyi izleyeceğiz. Tüm dünyada teknolojide yeni bir safhaya geçti: “Kodlama” Oyunun kuralları yeniden ve en baştan yazılıyor. Şansımız hala çok fazla. Eğer kendimizi kapatmaz ve açık olursak biz de bu oyundaki yerimizi alırız.
Kodlamayı bilmemek adeta dijital çağda okuma yazmayı bilmemekle eşdeğer. Ülkemizdeki sınava dayalı eğitim sistemi artık ihtiyacı karşılamıyor. Bu bir gerçek. Matematikten ya da Türkçeden bir konuyu bilmenin bir esprisi kalmadı. Günümüzde bilgi herkesin bir tık ötesinde. İnternetler süper hızlı bir şekilde cep telefonlarımızda, bu yüzden artık ikinci dünya savaşının bir 1939 yılında başladığını bilmesi, öğrenciye hiçbir şey kazandırmayacak.
Amerika topyekûn “kodlama”yı müfredatının içerisine sokmayı planlıyor. Ülkemizde de yavaş yavaş bir hareketlenme söz konusu. Peki, biz ne yapalım? Sadece eleştirip, sisteme kızarak Amerika, Avrupa, Uzak Doğu hayranlığını mı dile getirelim: “HAYIR”
Sistemin bize getirdiklerini beklemeksizin her birey kendi sistemini oluşturmalı. Hali hazırda piyasada kodlamayla ilgili birçok kaynak mevcut. Adeta okuma-yazma seferberliğinde olduğu gibi herkesin elinde böyle bir kaynak olmalı ve kendi işi doğrultusunda, kendi ihtiyacı kadar bir kodlamayı öğrenmeli. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Okumayan, araştırmayan kısacası çağının gerisinde kalan her bir birey yok olup gitmeye mahkûm. Kimse kadere kızmasın, sistemi eleştirmesin. Başını iki elinin arasına koyup düşünsün “Ben ne yaptım?”
Açık ve net tekrar ifade ediyorum: “Sadece Türkçe, Matematik, vs.” dersleri çalışarak hazırlanır ve kendinizi dış dünyaya kapatırsanız, inanın sistem içerisinde kaybolup gidecek ve kendinizi bulamayacaksınız.
Sizlere yeni bir şeyden bahsettim. Belki birçoğunuz ilk defa duydunuz. “KODLAMA” kısa bir araştırma yapmanızı tavsiye ederim. Gelecekte, ben de bu konuyla ilgili daha detaylı ve geniş bilgiler aktaracağım sizlere. Ama o zamana kadar sizler de kafanızı gömdüğünüz yerden kaldırın ve elinizin altındaki teknolojiyi kendi faydanıza kullanın.

Sedat YILMAZ
Eğitim Danışmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Eşit Ağırlık Öğrencisi Olarak Matematik Dersiyle Olan Sınavım :)

Bu başlığı açmamın temel sebebi, yıllardır gerek derslerine girdiğim öğrencilerim olsun gerek özelden bana mail, whatsapp mesajı vs. ile mes...