12 Ağustos 2014 Salı

Başarının Anahtarı


"Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz." -Herakleitos.
Değişen ve gelişen dünyada, teknolojinin çok hızlı gelişmesi ve toplumların yeni ihtiyaçlarının ortaya çıkması, beraberinde eğitim örgütlerinin de bu değişimden nasibini almasını sağlamıştır. Şüphesiz son yirmi yılda değişen dünya, bizlere gelecek yirmi yılın da ne denli hızlı ve çeşitli yönlerden zenginleşeceğinin önemli ip uçlarını vermektedir.
Eğitimin bu değişimde en önemli rolü alacağı su götürmez bir gerçek. Önemli olan bu gerçeğin karşısında bireylerin takınacağı tavır; fakat "sistem" kendi içerisinde bireyler için en önemli sorun olmaya devam ediyor. Hemen her gün değişen sistem, öğrencinin takibini yapmaya çalışırken harcadığı emekten başka bir işe yaramıyor maalesef.
Her gün değişen sistem ya da bir başka şey, aslında başarıyı etkileyen bir faktör değildir. Başarının anahtarı bireyin bizzat kendisinde saklıdır. Kulaklarını etraftan gelen gürültüye tıkayan birey sadece, kendisine odaklanırsa başarıyı da beraberinde getirecektir.
Başarıya ulaşmak kolay bir süreç değildir; yapılması gerekenler hem zahmetlidir hem de sıkıcı. Ama nihayetinde elde edilecek başarı için katlanılması gereken bir zahmettir bu. O halde nedir bireyi başarıya götürecek bu yollar, birlikte inceleyelim;
1. Somut Hedefleri Olmalı Bireyin;
Yapılan bir araştırmaya göre "başarılı" insanların %66'sının bir hedefi olduğunu ve güne hedeflerine odaklanarak başladıklarını gösteriyor. "Başarısız" insanların ise sadece %6'sı hedef sahibi. -Nat Geo People
İnsanların en sık düştüğü hatalardan birisi de hedeflerini somutlaştıramamalarıdır. Hedefler, somut olmalı, net olmalı ve bu yolda hemen hiç bir detay atlanmadan belirlenmiş olmalıdır. Kişinin her zaman bir B, C, D planı olmalıdır ki ilk hüsranda yolundan dönmesin. Unutulmamalı ki, bu yol uzun ve gidilmesi zor olacaktır; zaten diğer türlüsü hedefin ne kadar kolay ulaşılabilir olduğunu gösterir.
Hedefler belirlenirken, kişi yeteneklerini ve kabiliyetlerini göz önünde bulundurmak zorundadır. Ulaşılamayacak hedefler sadece zaman çalan uğraşlardır. Hedefe adım adım yaklaşılmalı ve her bir adımda durup geride attığı adım incelenmelidir.
Hedefler nasıl belirlenmelidir?
Hedefin kararını kişi kendisi vermelidir.Ailelerin düştükleri maalesef en büyük hata budur; "öğrencinin yerine hedef belirleme". Aile elbette kendi fikirlerini söyleyecektir; ama unutulmamalıdır ki ulaşılacak "hedef" karşınızdaki bireye ait bir hedeftir. Bu konuda en sağlıklı yöntem "ortak akıl" yöntemi olacaktır.
Hedeflerin belirlenmesinde birinci şart daha önce söylediğim gibi, yeteneklere ve kabiliyetlere uygunluk olmalıdır. Sonrasında ise belirlenen hedefe nasıl ulaşılacağı yönünde hiç bir detay atlanmadan bir yol haritası çizilmelidir. Hangi adımda ne yapılacak önceden belli olursa, o adımın daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde aşılması sağlanacaktır.
Kişi kendisine şu soruların cevabını vermelidir: Neden bu hedefi istiyorum? Bu hedefi nasıl elde edeceğim? Bu hedefi elde ettikten sonra ne olacak?
Hedefe ulaşmada sabır!
Günümüzün en önemli sorunlarından birisi de maalesef, zamanın artık eskiye nazaran çok daha değerli olmasıdır. Kaybedilen her bir zaman kişinin aynı zamanda sabrını da zorlamakta ve hedefinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Ama unutulmamalıdır ki, hedefe ulaşmanın yegane kuralı "sabır" da gizlidir. Başka hiçbir şey buna çare olamayacaktır. Hedefe odaklandıktan sonra kişi atacağı her bir adımı emin adımlarla atabilmek için sabrı kendisine öğütlemelidir.
2. Analiz Yapabilme Kabiliyeti Olmalı
Biliyorum ki, bu söylediğim çok zor ve bir o kadar da yıpratıcı bir süreç. Fakat artık, günümüzde değişen koşullar beraberinde yeni şartları da doğurmuştur. Bunların içerisinde şüphesiz en önemlisi de "analiz kabiliyeti" olan bireylere duyulan ihtiyaçtır. Sadece okumak, izlemek, dinlemek vs. artık yeterli değildir. Bu eylemleri yaparken aynı zamanda "neden ve nasıl"ı sorgulayan bireyler istenmektedir. Bu, birden kazanılabilecek bir kabiliyet değildir elbette. Gerçek anlamda sabır ve çalışmayı gerektirir; fakat kazanıldığı andan itibaren de kişinin hayatını kolaylaştıracak en önemli etken olacaktır.
Her Kitap Okuma Bir Okuma Değildir!
Bizlere uzun yıllar sadece kitap okunulması gerektiği söylendi; fakat asla arkasında yatan gerçek söylenmedi. Neden kişi kitap okumalı? Kitap okumanın ne gibi faydaları vardır? Boş zaman aktivitesi olarak görüldü ya da yapması gereken bir görevi yerine getirmeyen bireyi cezalandırma aracı.
Analiz kabiliyetinin oluşmasını sağlayan en önemli çalışma şeklidir kitap okuma. Ama nasıl?
Bir elinizde kalem diğer elinizde de not defterinizle.
Altını çizerek değil, altını çizdiklerinizi yeniden yorumlayarak okumalısınız. Yazarın yazdıklarını tasdiklemek size bir şey kazandırmayacaktır. Önemli olan yazarın orada ne yazdığını anlamaya çalışmaktır.
Bu örnekleri sadece kitap okuma üzerinde değil, film izleme ya da bir müzik parçasını dinleme için de verebiliriz. Bilinmesi gereken yaptığımız faaliyetlerin neden ve nasıllarını sorguladığımız sürece analiz kabiliyetimizin gelişecek olması.
3. Sosyal Yönü Kuvvetli ve Karar Sahibi Bireyler Başarılı Olacaktır.
Sizlere, iki sene önce Boğaziçi Üniversitesi'nde katıldığım bir konferanstan aldığım notları aktarmak istiyorum.
Konu: "Başarılı Bir Geleceğe Adım İçin Kulüplerin Taşıdığı Önem"
Konuşmacı bizlere gelecek dünyasında sosyal yönü gelişmiş bireylerin ne kadar önemli bir role sahip olacaklarını anlattıktan sonra yaşanmış bir iş tecrübesini bizlerle paylaştı. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu bir öğrenci iş başvurusu yaptığı bir şirkette mülakata çağırılır. Beraberinde üniversite diploması, üniversitede okurken aldığı sertifikaları ve referans mektubunu alarak mülakata gider. Zannetmektedir ki kendisine alanıyla ilgili sorular sorulacak. Fakat, böyle olmaz. Mülakatı yapan kişi: -CV'ni inceledik ve başarılı olduğunu görüyoruz. O nedenle, sana alanınla ilgili sorular sormayacağız. Soracağımız sorular şunlar: Okul zamanı hangi sosyal kulübe üyeydin? Bu sosyal kulüpte hangi pozisyonda görev yaptın? Senin üye olduğun süre içerisinde kulübünüz bir krizle karşılaştı mı? Bu kriz anında sen  pozisyonun gereği nasıl bir önlem aldın?
Sanırım, sosyal yönü güçlü bireylerin ne denli önemli olduğunu anlatmak için çok fazla söze gerek yok. Hayatın hemen her alanında sosyalleşmek artık kaçınılmaz bir durum. Başarı sanılanın aksine bu yolda yalnız başına yürüyenin değil, bu yolu diğer başarılı insanlarla birlikte yürüyenlerin olacaktır. Bu nedenle, başarı için öğrencilerin kendi kabiliyetlerine uygun bir sosyal kulüp belirlemesi ve bu alanda aktif rol alması gerekmektedir.
Niagara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hung P. Le'nin bir konferansında anlattığı kısa bir anekdotu paylaşmak istiyorum: "Bizlere, sadece notları yüksek değil aynı zamanda sosyal yönü de kuvvetli öğrenciler lazım. Üniversitemize başvuru esnasında başarılı öğrencilere sorduğumuz ayırt edici mülakat sorularından birisi de: Hayatınızda hiç bir sosyal yardım kuruluşu adına çalışma yaptınız mı? Mesela evsiz çocuklar hayrına bir kermes düzenlediniz mi?"
Başarılı bir çok üniversitenin öğrenci alımında veya ciddi bir çok şirketin personel ihtiyacını belirlerken dikkat ettikleri bu husus, tesadüften uzak bir çalışmanın ürünüdür. Unutulmamalıdır ki, sosyal hayatına değer veren birey, kendisine değer vermektedir; kendisine değer veren birey ise yaptığı işe değer verecektir. Böylece, kişiyi diğerlerinden ayırt etmek her zaman daha kolay olacaktır.
4. Yeni Dünya "Kendi Vatandaşı" Olacak Bireyler Aramaktadır.
Küreselleşen dünya ile sınırlar harita üzerindeki bir kaç çizgiden ibaret kalmaya mahkum. Değişim kendisini ufak ufak hissettirse de yakın gelecekte sınırların bir anlamı kalmayacak. O gün geldiğinde ise dünya vatandaşı olmaya hak kazanmış bireyler iş dünyasında gerçek başarıyı yakalayacaklardır.
Dünya vatandaşı olmanın yegane kuralı ise yabancı dil bilme zorunluluğudur. Kişi ne kadar çok yabancı dili konuşabilirse o denli dünya vatandaşı olmaya namzet demektir. Unutulmamalıdır ki, günümüzde birden fazla yabancı dil konuşabilen bireyler, iş dünyasında özellikle istenmektedir. Bunun için de öğrencilerimizin yabancı dil ihtiyacını karşılayacak önlemler almak adına radikal adımlar atılmalıdır.
5. Bir Hobiniz Olsun.
El sanatları ile uğraşmak, mum yapmak, doğa yürüyüşlerine çıkmak, resim yapmak, fotoğraf çekmek, düzenli spor yapmak, bir müzik grubuna katılmak, koleksiyon yapmak, yelkencilik ile ilgilenmek, ahşap işleri ile uğraşmak, maket yapmak..Birbirinden ilginç yüzlerce hobi saymamız mümkün. Peki, hobinin ne gibi bir faydası olacaktır? İşte size bir hobi edinmek için beş önemli neden.
1. Kendimizi gerçekleştirir ve ifade ederiz. Yaptığımız işten ya da insanların bize yüklediklerinden fazlasıyızdır. Hobimizi seçerken gerçekten yapmak istediğimize odaklanırız. Bunu yaparken özümüze yakınlaşırız. Gönülden seçtiğimiz hobimiz, kendimizi ifade etmek için kullandığımız yollardan biri olur.

2. Buluş gücümüz ve yeteneklerimiz gelişir. Hobimizde daha fazla ustalaşmak için harcadığımız emek yeteneklerimizi geliştirirken, öğrendiklerimizi farklı şekillerde kullanma arayışımız ise buluş gücümüzü geliştirir.
3. Zaman yönetimimiz gelişir. Düzenli olarak hobimize zaman ayırmaya çalışmak zamanımızı daha iyi yönetmemizi sağlar. Zaman yönetimimizin gelişmesi günümüzü daha iyi organize etmemize yardımcı olur. Daha iyi bir zaman yönetimi ile daha verimli yaşarız.
4. Öz disiplinimiz gelişir. Hobimizde ustalaşmak üzere yapacağımız özenli çalışmalar ve harcadığımız emek, öz disiplinimizi arttıracaktır. Güçlü bir öz disiplin ile yaşamımızın diğer alanlarında da amacımıza daha kararlı bir şekilde yürürüz.
5. Öz güvenimiz artar. Güzel bir resim yapmak, bir koro ile konsere çıkmak, eviniz için bir kitaplık yapmak başarmanın ve üretmenin hissiyle birlikte özgüvenimizi arttırır. Bu öz güvenin artılarını özellikle iş yaşamımızda hissederiz.
Sedat Yılmaz

Eğitim Danışmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Eşit Ağırlık Öğrencisi Olarak Matematik Dersiyle Olan Sınavım :)

Bu başlığı açmamın temel sebebi, yıllardır gerek derslerine girdiğim öğrencilerim olsun gerek özelden bana mail, whatsapp mesajı vs. ile mes...