YGS-LYS SONRASI NASIL
TERCİH YAPMALIYIM?
Evet, bir YGS-LYS maratonunun daha sonuna gelmiş
bulunmaktayız. ÖSYM tercih zamanın da açıkladığına göre şimdi, asıl meseleye;
tercihlere yönelelim. Nasıl tercih yapacağız? Tercihleri yaparken nelere dikkat
etmemiz gerekli?
Her sene üniversite sınavına giren öğrencilerin 4 te 1’ini
okuduğu bölümü değiştirmek isteyen üniversite öğrencileri olduğu gerçeğini göz
önünde bulundurursak, sanırım ne kadar önemli bir aşamaya geldiğimizi anlamış
oluruz.
Tercih öncesinde birkaç hususta hatırlatma yapmak istiyorum.
Öncelikle aday
kendisine ait kırmızıçizgilerini net çizmeli,
Mesela YGS-LYS Başarı durumunuz (puanınız ya da başarı
sıranız), Ailenizin ya da sizin ekonomik gücünüz, Becerileriniz –
Kabiliyetleriniz, İstek ve amaçlarınız? Nasıl bir hayat yaşamak istiyorsunuz?
Cinsiyet vb. değişmezleriniz, nelerdir? Karar vermeniz gerekli.
Daha sonra kendinize
şu soruları sormanız gerekli;
YGS-LYS yüzdelik dilimi, Bu bölümü okumanın sizin iş
bulmanıza ve hayatınızı kazanmanıza faydası var mı, olacak mı? Bu bölümü
okurken ya da bu bölüme bağlı bir işte çalışırken neler yapacaksınız, ne türlü
fedakârlıklarda bulunmanız gerekebilir. Günümüzde şartlar gittikçe
zorlaşmaktadır. Şimdi gençsin yarın bir gün 40-50 yaşına geldiğinde bu mesleği
yerine getirebilecek misin? Meslek büroda mı icra ediliyor sahada mı bunları
iyi düşünmek gerekir. Yarın bir gün bu işte yükselmenin imkânı var mı?
Meslekler yapı olarak birbirinden çok farklıdır. Mesela muhasebeci sayılarla
uğraşır öğretmen ise öğrenciyle. Bu bakımdan mesleğin konusu sizin için ne
kadar ilgi çekici? İyi olmadığınız alanlardan bölüm seçmeyin. Sırf bir bölüm
tercih etmek için tercih etmeyin, mezun olduktan sonra ne iş yapmak
istediğinizi şimdiden düşünün ve okuyacağınız bölümün size ne kadar fayda
sağlayacağını hesap etmeye çalışın. ( Bu konuda en iyi rehber, hâlihazırda bu
işi yapanlara danışmanız olacaktır.) Türkiye gerçeklerine sırtınızı çevirmeyin.
Mesela her yıl ortalama işletme bölümünden 30.000 kişi mezun olmaktadır. Bu kadar
fazla mezunun olduğu bir ortamda, işletme tercih edecekseniz çok kritik
hesaplamalar yapın ki, 30bin içerisinde bir farkınız olsun. Tercih edeceğiniz
üniversitenin yabancı dil, staj imkânları gibi artılarını iyi araştırın.
Evet, şimdi
yukarıdaki sorulara cevap verdikten sonra şimdi tercih aşamasına geldik
sayılır,
1.
Okumak istediğiniz bölümlere karar verin. Birbirinden
bağımsız her daldan tercih yapmak yerine hedef meslek grubunuzu belirleyin ve
alanınızı mümkün olduğu kadar daraltın.
2.
Sakın şehir tercih etmeyin. İlla bir şehir olsun
diye diretmeyin. Üniversitelerin artılarını göz önünde bulundurun. Size katacakları
artılar hangi üniversitede fazlaysa o şehri seçin. Nedir bu artılar kısaca
değinmek istiyorum: a. Yabancı dil olanakları, b. Staj imkânları, c. Yurtdışı imkânları,
d. Mezunlarının iş bulma oranları
3.
Seçeceğiniz işi yapan birisinin yanında mümkünse
en az bir gün geçirmeye çalışın. Ya da işi yapan birisiyle reel ya da sanal
ortamda irtibata geçerek, kendisine sorular sorun.
4.
Bir mesleği popüler diye seçmeyin. Ya da
üniversiteyi sırf popüler olduğu için seçmeyin. Size hemen kısaca yaşanmış bir hikâye
anlatmak istiyorum. 2004 senesi Türkiye’de ilk 100’e giren bir öğrenci, rehber
hocasının yönlendirmesi ve üniversitenin popülaritesinden etkilenerek Boğaziçi
üniversitesi moleküler biyoloji ve genetik bölümünü tercih etmiş. Bölüme başlayınca
fark etmiş ki bu işi Türkiye’de yapabileceği bir mecra yok. Yurtdışına gitmesi
gerekli. Ama Boğaziçi ders notları konusunda çok kısır davranıyor. Öğrencinin ortalaması
beklediğinden düşük gelmeye başlamış, malum yurtdışında not ortalaması hayati
önem taşır. Kendisi bunu fark edince daha fazla zaman kaybetmeden Koç
üniversitesine yatay geçiş yapmış. Şimdilerde kendisi Amerika’da Newyork
University’de doktora yapıyor. Bu nedenle, tercihinizi yaparken sadece markaya
aldanmayın. Ürün kalitesine de bakın.
5.
Vakıf üniversitesi ve devlet üniversitelerini
çok iyi araştırın. Özellikle paralı okuyacak öğrencilerimiz unutmasın, size
söyledikleri ücret yıllıktır ve her yıl zamlanacaktır.
6.
İkinci öğretim nedir? Öğrencilerin maalesef
bilmedikleri konuların başında da bu geliyor. İkinci öğretim adı verilen
öğretim şekli, derslerin öğleden sonra özellikle de 5’ten sonra başladığı
öğretim şeklidir. Diplomada hiçbir şekilde ikinci öğretim yazmaz. Sadece harç
ücretleri 1. Öğretim okuyan öğrencilerden alınmazken 2. Öğretim öğrencilerinden
normalin biraz üstünde alınır. Ama staj imkânı ya da part-time çalışmak için
daha ideal okuma şeklidir, diyebiliriz.
Son olarak tercih sırasında yapılan yanlışlardan bahsetmek istiyorum;
1.
Bölümlerin kılavuzda yazılı olan özel
şartlarını okumadan tercih yapmak,
2.
Vakıf üniversitelerinin yanlışlıkla önce paralı
olanları yazmak,
3.
Daha az istenen bölümü önce yazmak,
4.
Daha düşük puanlı olan bölümü başa yazmak, ölü
tercih oluşmasına neden olacaktır.
5.
Her alandan bölüm yazmak, TM-3, SAY-1 vb.
6.
Hep aynı başarı sırasındaki bölümleri yazmak,
7.
PİŞMAN OLUP okumayacağımız bölümleri yazmak
8.
Sınavsız geçiş hakkı olmayanların, sınavsız
geçiş hakkı olanların bölümlerini yazması,
9.
Yurtdışı denkliği olmayan üniversitelerin
bölümlerini yazmak,
10. Tek
tercih yapmak…
“Yukarıda sıraladığım yanlışlar geçmiş yıllarda rastladığımız
öğrenci yanlışlarıdır.”
Bin bilsen de bir bilene danış diye boşuna dememişler. Okullardaki,
dershanelerdeki rehber öğretmenlerinizi görüşlerine başvurun. Her söylenene
elbette inanmayın. Size gösterilen yola hemen, hiç düşünmeden girmeyin. Sizi,
en iyi yine siz bilirsiniz. Bu yüzden içinizdeki sesi dinlemek bazen kar
getirebilir. Korkmayın, endişeye kapılmayın. Zor olanı zaten hallettiniz, şimdi
karar verme zamanı. Tercihleri akıllıca yaparsanız, hayata her zaman 1-0 önde
başlarsınız. Bu hususta, aklıma gelenleri yazmaya çalıştım. Yine de merak
ettiğiniz, sormak istediğiniz bir şeyler olursa her zaman yanınızdayım.
fsedatyilmaz@gmail.com
Sedat YILMAZ
Eğitim Danışmanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder