19 Haziran 2014 Perşembe

Alternatif Eğitim Sistemleri Üzerine Bir Deneme

Formal eğitimin kişiler ve devletlerarası rekabetin belirleyicisi haline geldiği, eğitim alan kişilerin sayılarının ve eğitim yıllarının uzunluğunun gelişmişlik düzeyinin göstergelerinden birisi olarak değerlendirildiği günümüzde, eğitim yaşantısı bireyi belirleyen en önemli etkenlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

 Eğitim sistemlerinde yapılan reformlar kimi sorunların çözümünde etkili olabilirken, temelde eğitimi ve çocuğu yeniden tanımlamak girişimlerinden, eğitimin ne için, kimin için ve nasıl olması gerektiği sorgulama alanlarında bireyi merkeze almaktan uzak olduğu için, eğitim tüm ülkelerin gündemindeki önemli bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir.
 Diğer bir yanda ise kitle eğitiminin amacını ve tüm olumsuzluklarını yüzyıldan uzun süredir tartışan ve alternatif uygulama modelleri geliştiren bir eğitim hareketinin varlığı görülmektedir. Çağdaş eğitim modelleri sürekli olarak güncellenerek, bu hususta problemlere çare olmaya çalışmaktadır. Hala ezberci bir anlayışla, salt bilgi öğrenimi yapan eğitim sistemleri, kaybetmeye mahkûm sistemlerdir. Artık, bilgiyi bilmenin çok da bir önemi kalmamıştır. Bilgi, sadece bir tık ötede bulunmaktadır. Akıllı telefonlarımızdan bile istediğimiz anda ulaşabildiğimiz bilgi, günümüz gençleri için sıradan bir durum teşkil etmektedir.
Eğitim yaşantısının olumlu etkilerinden çok olumsuz etkilerinin tartışıldığı günümüzde, eğitimin amaç ve yöntemlerini sorgulamak, bizler için oldukça önemlidir. Alternatif eğitim hareketlerini bu hususta değerlendirmek gerekir. Batı’nın uzun yıllar sonra elde ettiği bilgi ve birikim, eğitim metodunu değiştirmeleri gerektiğini onlara göstermiştir. “Öğrenci Merkezli Eğitim Modeli”ni benimseyen gelişmiş eğitim sistemleri, öğretmenlere; bir yol gösterici, bir rehber olarak öğrencinin hayatında rol vermiştir. Yapan ve yaptıklarını kontrol eden yine öğrencinin bizzat kendisidir. Öğretmen sadece yol göstericidir. Hangi yolda yürümesi gerektiği hususunda öğrenciye yol gösterir; fakat onun bireysel gelişimine asla müdahale etmez.
Alternatif eğitim sistemlerini değerlendirmek için, öncelikle öğretmenlerimizin ilgi ve alakalarını bu yöne çekmek gereklidir. Gelişmiş ülkelerin nasıl geliştiği yönünde merakımızı besler ve nihayetinde bu amaçta araştırmalar yaparsak, bizler de ‘kendimize ait’ en ideal eğitim sistemini bulmuş oluruz.

*Katkılarından ötürü Özge Şahintürk’e teşekkür ederim.
İleri okuma için:
1.       Montessori Metodu- Eylem Korkmaz, Algı Yayıncılık
2.       Eylem Araştırması El Kitabı- Andrew Jonhson, Anı Yayıncılık
3.       Etkili Öğretim Tasarımı- Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları

Sedat YILMAZ
Eğitim Danışmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Eşit Ağırlık Öğrencisi Olarak Matematik Dersiyle Olan Sınavım :)

Bu başlığı açmamın temel sebebi, yıllardır gerek derslerine girdiğim öğrencilerim olsun gerek özelden bana mail, whatsapp mesajı vs. ile mes...