Klasik eğitim artık biz kabul etsek de etmesek de çok geride kaldı. Bu çağ bilgi çağı. Her türlü bilgiye sadece bir “tık” ötedeyiz. Fakat maalesef bilgiye ulaşan nesil onu kullanmasını bilmeden yetişiyor. “ Bana balık tutmasını öğret” sözü artık çok da anlamlı gelmiyor kulaklara, çünkü bütün balıklar tutuldu neredeyse. Şimdi önemli olan bu tutulan balıklarla neler yapılabileceği.
İstediğine
bu kadar kolay ulaşabilen gençler, artık çok daha az gayret harcayarak
hayatlarını yaşamaya alıştırdılar kendilerini. Yapılan araştırmalar gösteriyor
ki, gençler daha az çalışarak çok kazanacakları işler arıyorlar. Özellikle bilişim
sektörünü yakından takip edenler, kısa sürede bir atılım yapma gayreti
içindeler.
Ama
burada atlanılmaması gereken bir husus var: o da hiçbir başarı tesadüfi
değildir. Başarı basamaklarını çıkan insanların hayatlarına şöyle bir baktığınızda
her birisinin eğitim ve iş hayatında çok önemli yerlerde olduklarını
göreceksiniz. Yine hemen hepsinin ortak özelliklerinden birisi de iç disiplini.
Başarının sırrı da işte burada saklı: disiplin. Çalışmak sadece, Matematik,
Türkçe, Fizik vs. çalışmak değildir. Bizler maalesef, bilgileri kuru kuruya
tekrar etmeyi bir başarı sanıyoruz. Gerçek hayata temas etmeden gerçek hayatın
kendisine hazırlanıyoruz.
Bugün
öğrencilik sıralarında disiplin gösterip, işine sıkı sıkıya sarılanlar yarın da
iş dünyasına atıldıklarında yapacakları işlere o denli sıkı sarılıp
çalışacaklardır. Başarı, sadece gayret ve disiplinle gelir. Tekrar tekrar bunu
tecrübe etmek, sadece zaman ve emek kaybından öte bir şey olmayacaktır.
Bundan
yüz sene önce yaşayan birisinin bir yılda aldığı mesafeyi bugün neredeyse 1
haftada hatta kimi zaman bir günde almaktayız. Zaman değişti. Ama insan
değişmedi. Yüz sene önceki insan neyse bugün de aynı. İstekleri, arzuları,
sevinçleri, hüzünleri vs. o halde dünya var olduğundan beri değişmeyeni, yani
iç disiplini kendimize kılavuz edersek, başarı bizlere kendisini açacaktır
sonuna dek.
Sedat Yılmaz
Eğitim Koçu
s
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder