14 Haziran 2014 Cumartesi

Gençlerin Yaratıcılıkları Nasıl Engellenir?


Öğretmenler genç nesilleri anlamadıkları için onların yaratıcılıklarını öldürüyorlar.

Her geçen sene daha da değişen dünya, takibini imkansız hale getirdi. Bugün çıkan bir şey, yarın eskimiş olabiliyor. Halihazırda tüm gelişmeleri takip etmek çok zor, özellikle de öğretmenler için. Dar gelirli ve yaşam kavgası veren öğretmen, kendisini geliştirmek yerine, daha fazla gelir etmenin gayreti içerisinde olduğu için, yenilikleri takip etmekten uzak. Bu durum da haliyle, genç nesilleri olumsuz etkiliyor.

Eğer, bir öğretmenseniz ve sizler, gençlerin dinlediği şarkıları "kafa ağrıtıcı" buluyorsanız, maalesef bu nesille aranıza bir set çekmişsiniz demektir. Beğenmeyebilirsiniz elbette, ama "rahatsız edici, kafa ağrıtıcı" gibi sıfatlarla yaftalıyorsanız, bu çocukların dünyasından çok uzaktasınız demektir. Ve bu çocuklar da sizin önem verdiklerinize haliyle kıymet vermeyecektir. Bunlar öğretmen- öğrenci arasındaki  farkı görmek için sıralayabileceğimiz yüzlerce sebepten sadece bir tanesi.

Yenilikleri takip edemeyen öğretmen, zamanla birlikte tekrar eden kişi konumuna gelecektir. Sürekli kendini tekrar ise gençlerin yaratıcılıkları önündeki en büyük engeldir. Bu gençlerin  yeni fikirlere ihtiyacı var. Onları yeni fikirlere sürükleyecek öğretmenlere. Ancak, öğretmenlerin kendisi ne kadar yeni fikirlere açık? Sorulması gereken asıl soru belki de bu?

Yeni mezun öğretmenler bu konuda çok daha istekli. Fakat zamanla birlikte usanmışlık, bıkmışlık dört bir tarafını sarınca tüm bu uğraşlardan vazgeçecektir.

Yine de yıllara meydan okuyan nice öğretmenler var. Hepimiz biliriz onları. Üzerinden yıllar geçse de hatırlarız. Onlar ki gelecek nesillerin yol göstericileridir. Yarınlarımızın teminatıdır. Altın anahtarla gençlere geleceğin kapısını aralayandır.

Tüm bu söylediklerimden sonra bizler, yani öğretmenler, kendimizi bir defa olsun düşünmeliyiz. Haftada kaç kitap okuyoruz. Kaç film seyrediyoruz? Kaçımızın yurt dışı seyahat planı var? Kendimizi ne kadar geliştiriyoruz?


Bu soruları sormak zordur. Cevaplarını duymak istemeyiz kimimiz. Anında bahaneler üretiriz. Vaktimiz yok, paramız yok vs. Ama unutmamız gereken tek şey, kendimize saygı duyulmasını istiyorsak, öncelikle bizler kendimize saygı duymalıyız.

Sedat Yılmaz
Eğitim Danışmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir Eşit Ağırlık Öğrencisi Olarak Matematik Dersiyle Olan Sınavım :)

Bu başlığı açmamın temel sebebi, yıllardır gerek derslerine girdiğim öğrencilerim olsun gerek özelden bana mail, whatsapp mesajı vs. ile mes...