Yeni "İnsan Tipi" Nedir?
Değişen ve gelişen Türkiye’de hiçbir şey geçen seneyle aynı
kalmıyor. Hatta 3-4 ay öncesiyle. Dünya o kadar hızlı değişiyor ki maalesef
bizler, Türkiye olarak kimi zaman bu hıza yetişemiyoruz. Eğitim sistemimiz bu
konuda yeterli değil. Bizler hala aynı tip insan yetiştirmenin önemine inanan
bir toplumuz. Fakat, dünya artık eski dünya değil. Yenidünya düzeni, yeni
insana ihtiyaç duyuyor, peki biz buna ne kadar hazırız?
Okuyan, okuduğunu anlayan ve anladığını anlatabilen bir
nesil ihtiyacı ortaya çıktı. Aranan ve bulunması zor olan yeni insan tipi. Test
sistemiyle birlikte, yine maalesef söylemek zorundayım ki, nice cevherimiz her
sene kaybolup gidiyor. Evet, pırıl pırıl gençler, ama işlenmesi gerek. İşlenmediği
sürece her sene kaybolan yüzbinlerin arasındaki yerlerini alıyorlar.
İş ilanlarına bakınız lütfen, bu bizler için önemli bir
kıstas. İşverenin aradığı, artık şu ya da bu üniversite mezunu değil. Dış
görüşüne önem veren, uyumlu, diksiyonu düzgün, kendisini rahat ifade edebilen,
sosyal yönü güçlü bireyler. Peki, iş görüşmesi mülakatlarında ne soruyorlar? En
son hangi tiyatroya gittin, son okuduğun kitabın yazarının başka hangi
kitaplarını okudun gibi?
Bir iş başvurusunda sizlere, Dünya Sağlık Örgütü adına
Afrika’ya bir yardım düzenlemek istesen nasıl farklı bir yol uygularsın? Ya da
Çin’de artan nüfus ve beraberindeki çevre kirliliği hakkında ne düşünüyorsun? Gibi
bir soru geldiğinde ne yapacaksın? Artık bizlere hangi sınavdan kaç net yaptın
gibi sorular sormuyorlar. Çünkü ihtiyaç da kalmadı. Test yöntemiyle yetişen ve
büyüyen nesle olan ihtiyaç bitti. Biz kabul edelim ya da etmeyelim yeni nesil “Ipad
Nesli” bu nedenle, anlamaya çalışmak, geleceğimiz için gerçekten de çok önemli.
İstersek kendimizi kandırmaya devam edebiliriz. Ama dünya
kendisini kandırmıyor. Şöyle bir etrafınıza bakın lütfen, kullandığınız
telefondan, şu an bu yazıyı okuduğunuz ekrana kadar hangisi yerli üretim? 100
yıla yakın bir cumhuriyet tarihi, öncesinde muazzam bir Osmanlı tarihi, ama
ortada ürün olarak ne var? Kore gibi Hindistan gibi yeni yeni parlayan
yıldızların olduğu bu dünyada henüz hiç bir şey için geç değil demektir. Yeter ki
inanalım, yeter ki kendimizi kandırmaktan vazgeçelim.
Yenilikleri kabul etmemiz gerekli. Değişmeyen tek şey
değişimin kendisidir. Bu nedenle, atıl kalmış, işe yaramayan bu eğitim
sistemiyle daha fazla devam etmemek gerekli. Peki, bizler ne yapabiliriz? Madem
değişmiyor, kabul mü edelim? Hayır, değişim kişide başlar. Öncelikle bizler,
kendimizi değiştirmeliyiz. Kendimize yeni hedefler koymalı ve etrafımızı iyi
analiz edebilmeliyiz. Unutmayın, farklılıklarınızı fark edebildiğiniz sürece
gerçek anlamda başarılı olacaksınız.
Sedat Yılmaz
Eğitim Danışmanı
Degerli dostum
YanıtlaSilöğrencilik yıllarımızdaki ışığın hiç sönmemiş.
herzaman pozitif enerjin ve geniş bir bakış açın vardı
ögrencilerine bunu en iyi sekilde aktaracagina eminim, onlar çok şanslı.
Allah muvaffak etsin.
Sevgili Kardeşim, iyi dileklerin için çok teşekkür ediyorum.
Sil